VERGİ SUÇLARI

Vergi Usul Kanunu'nda tanımlanan vergi suçları başlıca usulsüzlük, vergi ziyaı, vergi kaçakçılığı suçlarıdır. Naylon fatura suçları olarak tanımlanan sahte fatura düzenlenme ve kullanma suçları, Vergi Müdürlükleri tarafından hazırlanan vergi suçu raporu temelinde ilgili savcılığa yapılan ihbar doğrultusunda soruşturulmakta ve kovuşturulmaktadır.

Vergi suçları, temelde 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine aykırılık temelinde kovuşturulan suçlardır. Bu suçlarda amaç, yasal düzenlemelere uymayan mükelleflerin cezalandırılması yoluyla ticari hayatı denetim altında tutmak ve devletin vergi kaybının önüne geçebilmektir. Zira devletin en temel kazancı vergi alacağı olduğundan dolayı, bu alan cezai yaptırımlar ile korunmaktadır.

Başlıca vergi suçları, usulsüzlük, vergi ziyaı ve kaçakçılık cezalarıdır.

Usulsüzlük cezaları ile yasaya aykırı uygulamalar cezalandırılmaktadır. Ancak usulsüzlük devletin vergi kaybına yol açıyorsa vergi ziyaı cezası uygulanacaktır. Vergi kaçakçılığının tespit edildiği hallerde, bu Kanun temelinde kovuşturulmaktadır.

Bu suçlar içerisinde vergi ziyaı, mali nitelikli suçtur. VUK m. 341 hükmü, vergi ziyaı suçunu, mükellefin veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi nedeniyle, verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesi veya eksik tahakkuk ettirilmesi olarak tanımlamıştır. Burada failin suç teşkil eden fiili, ödevlerin zamanında yerine getirilmemesi veya eksik olarak ifa edilmesidir. Vergi ziyaına sebebiyet verilmesi halinde, mükellef veya sorumlu hakkında ziyaa uğratılan verginin bir katı tutarında vergi ziyaı cezası kesilecektir. Ancak, vergi ziyaına VUK m. 359’da belirtilen fiiller sebebiyet vermişse, vergi ziyaı cezasının üç kat olarak uygulanacaktır.

Vergi ziyaı suçunun yaptırımı mali ceza olmasına karşın, vergi kaçakçılığına ve usulsüzlüğe karşı hapis cezası öngörülmüştür.

Devlet, kayıt dışı ekonomi ile daima mücadele halindedir. Bu nedenle vergi kaçakçılığı ciddi şekilde cezalandırılmaktadır. VUK m. 359 hükmü uyarınca, vergi kanunlarına göre tutulan veya düzenlenen ve saklanma ve ibraz mecburiyeti bulunan mükelleflerden, defter ve kayıtlarda hesap ve muhasebe hileleri yapanlar, gerçek olmayan veya kayda konu işlemlerle ilgisi bulunmayan kişiler adına hesap açanlar veya defterlere kaydı gereken hesap ve işlemleri vergi matrahının azalması sonucunu doğuracak şekilde tamamen veya kısmen başka defter, belge veya diğer kayıt ortamlarına kaydedenler ile defter, kayıt ve belgeleri tahrif edenler veya gizleyenler veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyenler veya bu belgeleri kullananlar hakkında on sekiz aydan beş yıla kadar cezaya hükmolunacağı belirtilmiştir.

Kanun bu noktada “gizleme” kavramına yer vermiştir. Şöyle ki; varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit olduğu halde, inceleme sırasında vergi incelemesine yetkili kimselere defter ve belgelerin ibraz edilmemesi, gizleme olarak kabul edilmektedir.

Diğer bir kavram ise “yanıltıcı belge” olarak belirtilmiştir. Gerçek bir muamele veya duruma dayanmakla birlikte, bu muamele veya durumu mahiyet veya miktar itibariyle gerçeğe aykırı şekilde yansıtılmışsa, bu durumda muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge söz konusudur.

Gizleme veya yanıltıcı belge durumunda ne ceza verilecektir? Yasa hükmü uyarınca, vergi kanunları uyarınca tutulan veya düzenlenen ve saklama ve ibraz mecburiyeti bulunan defter, kayıt ve belgeleri yok edenler veya defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koyanlar veya hiç yaprak koymayanlar veya belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleyenler veya bu belgeleri kullananlar, üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Yasa “sahte belge” kavramına da yer vermektedir. Yasa hükmüne göre, gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belge, sahte belgedir.

Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ancak Maliye Bakanlığı ile anlaşması bulunan kişilerin basabileceği belgeleri, Bakanlık ile anlaşması olmadığı halde basanlar veya bilerek kullananlar iki yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağına hükmedilmiştir.

Ancak bu durumun bir istisnası mevcuttur. VUK m. 371 hükmü uyarınca, pişmanlık şartlarına uygun olarak durumu ilgili makamlara bildirenler hakkında bu madde hükmü uygulanmaz.

Bununla birlikte, kaçakçılık suçlarını işleyenler hakkında işbu cezaların uygulanması, VUK m. 344 hükmünde belirtilen vergi ziyaı cezasının ayrıca uygulanmasına engel teşkil etmeyecektir.

VERGİ CEZA HUKUKU ALANINDA BİLMEK İSTEDİKLERİNİZ

Avukat Tolga Ersoy vergi ceza hukuku alanında bilmek istediklerinizi yanıtlıyor.

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun tanımladığı vergi suçları, vergi usulsüzlüğü, vergi ziyaı, vergi kaçakçılığı, defter ibraz etmeme ve naylon fatura satma ve kullanma suçlarıdır. Bu suçlar, vergi suçu raporu temelinde ihbar üzerine mahallin savcılığınca soruşturulmakta

Vergi suçlarında amaç, yasal düzenlemelere uymayan mükelleflerin cezalandırılmasıyla, ticari hayatın denetim altında tutulması ve devletin vergi kaybının önüne geçilmesidir. Devletin en temel kazancı vergi alacağı olduğundan dolayı, Devlet kendi gelirlerini cezai yaptırımlar ile korunmaktadır.

Naylon fatura tabiri, giriş faturası olmayan bir mal veya hizmet için düzenlenen sahte fatura anlamına gelmektedir. Naylon fatura satılması ve kullanılması, Katma Değer Vergisi uygulaması ile başlamış olup, ihracat işlemleri ve Katma Değer Vergisi iadesiyle

213 sayılı Vergi Usul Kanunu m. 359/a/2 hükmü uyarınca muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyenler veya bu belgeleri kullananlar hakkında on sekiz aydan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Naylon fatura satan da kullanan mükellef

213 sayılı Vergi Usul Kanunu m. 359/a/1 hükmü uyarınca vergi kanunlarına göre tutulan veya düzenlenen ve saklanma ve ibraz mecburiyeti bulunan; defter ve kayıtlarda hesap ve muhasebe hileleri yapanlar hakkında on sekiz aydan beş yıla

Defterlerde vergi matrahını azaltma amacıyla sahtecilik fiilleri, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu m. 359/a/1 hükmüyle düzenlenmiştir. Vergi kanunlarına göre tutulan veya düzenlenen ve saklanma ve ibraz mecburiyeti bulunan; defter ve kayıtlarda gerçek olmayan veya kayda

Defter, kayıt ve belgeleri tahrif etme veya gizleme suçu, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu m. 359/a/2 hükmüyle düzenlenmiş olup, buna göre defter, kayıt ve belgeleri tahrif edenler veya gizleyenler hakkında on sekiz aydan beş yıla

Vergi incelemesi için ibrazı zorunlu defter, kayıt ve belgelerde tahribat suçu, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu m. 359/b hükmüyle düzenlenmiş olup, vergi kanunları ve yasal mevzuat gereğince tutulan veya düzenlenen, saklama ve ibraz mecburiyeti bulunan

Yasal mevzuat gereğince, fatura, makbuz, sevk irsaliyesi, gider pusulası gibi belgeleri ancak Maliye Bakanlığı ile anlaşmalı matbaalar basabilmektedir. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu m. 359/c hükmü uyarınca, ancak Maliye Bakanlığı ile anlaşması bulunan kişilerin basabileceği

BİZE ULAŞIN

Bizimle görüşmek istediğiniz hukuki konular hakkında iletişime geçebilirsiniz.

AVUKAT TOLGA ERSOY

Hobyar Mh. Ankara Cd. No:31
Hoşağası İşhanı Kat:2 No:307
Sirkeci-Fatih/İSTANBUL
HUKUK BÜROSU

İstanbul'da olan Avukat Tolga Ersoy Hukuk Bürosu tüzel kişiliklere ve şahıslara hukuki hizmet vermektedir. Ağırlıklı olarak Ceza Hukuku alanında Ağır Ceza Avukatı olarak çalışmakta birlikte, Aile Hukuku ve Tazminat Hukuku başta olmak üzere hukukun birçok alanlarında Avukatlık hizmeti sunmaktadır.

SOSYAL MEDYA

Avukat Tolga Ersoy'u Takip Edebilirsiniz.