TRAFİK SUÇLARI
Trafik suçları içinde, Türk Ceza Kanunu kapsamına giren fiiller yer aldığı gibi, basit adli cezaları ve idari cezalar yer almaktadır. İşbu adli cezalar içinde, hafif para cezası, hafif hapis, sürücü belgesinin geri alınması gibi yaptırımlar mevcuttur. İdari cezalar içinde ise, para cezası, sürücü belgesinin geri alınması, puan cezası gibi yaptırımlar bulunmaktadır. Bunun haricinde, Türk Ceza Kanunu’nun iki maddesi trafik suçlarını da içermekte ve ağır yaptırımlara bağlanmaktadır.
Öncelikle, alkollü araç kullanmanın ağır yaptırıma tabii tutulduğu görülmektedir. Türk Ceza Kanunu m. 179/3 hükmü, alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek hâlde olmasına rağmen araç kullanan kişinin cezalandırılacağına hükmetmiştir.
Keza, TCK m. 179/1 hükmü uyarınca, kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşımının güven içinde akışını sağlamak için konulmuş her türlü işareti değiştirerek, kullanılamaz hâle getirerek, konuldukları yerden kaldırarak, yanlış işaretler vererek, geçiş, varış, kalkış veya iniş yolları üzerine bir şey koyarak ya da teknik işletim sistemine müdahale ederek, başkalarının hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından bir tehlikeye neden olan kişiye bir yıldan altı yıla kadar hapis cezası verileceğine hükmedilmiştir. Maddenin 2. fıkrasında ise, kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşım araçlarını kişilerin hayat, sağlık veya malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare eden kişi, iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağına hükmedildiği görülmektedir.
Trafik kazasına karışıldığı hallerde, karşı tarafın yaralanması durumunda ise, taksirle yaralama nedeniyle savcılık soruşturması ve kamu davası açılacaktır.
TCK m. 89 hükmü ile düzenlenen “Taksirle Yaralama” suçunun basit hali, 1. fıkrada tanımlanmış olup, buna göre; taksirle başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişinin, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılacağına hükmedilmiştir.
Taksirle yaralama suçunun nitelikli halleri ise, maddenin ikinci bendinde tanımlanmıştır. Buna göre, taksirle yaralama fiilinin, mağdurun duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına, vücudunda kemik kırılmasına, konuşmasında sürekli zorluğa, yüzünde sabit ize, yaşamını tehlikeye sokan bir duruma, gebe bir kadının çocuğunun vaktinden önce doğmasına neden olmuşsa, birinci fıkraya göre belirlenen ceza, yarısı oranında artırılacaktır. Maddenin üçüncü fıkra hükmünde, taksirle yaralama fiili, mağdurun; iyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine, duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine, konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına, yüzünün sürekli değişikliğine, gebe bir kadının çocuğunun düşmesine neden olmuşsa, birinci fıkraya göre belirlenen ceza, bir kat artırılır.
Peki trafik kazasında birden fazla yaralamaya sebebiyet verilmişse ne olacaktır? Taksirle yaralama fiili, birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmuşsa, fail hakkında altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunacaktır. Bilinçli taksir hâli hariç olmak üzere, bu madde kapsamına giren suçların soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır. Mağdurun şikayetini çekmesi halinde soruşturmanın kapanabilecektir. Keza, suçun takibi şikayete bağlı olması nedeniyle, altı aylık şikayet süresi mevcuttur.
Keza trafik kazası neticesinde yapılan yargılamada, mağdurun maddi zararının karşılanması halinde bu husus Mahkemece indirim sebebi yapılabilecektir.