CUMHURBAŞKANINA HAKARET SUÇU
Cumhurbaşkanına hakaret suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 299. maddesinde düzenlenmiştir.
TCK m. 299/1, Cumhurbaşkanına hakaret eden kişinin, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağına hükmetmiştir.
TCK m. 299/2 hükmü ise, suçun nitelikli halini düzenler. Fıkra hükmüne göre, suçun alenen işlenmesi halinde, verilecek ceza altıda biri oranında; basın ve yayın yolu ile işlenmesi halinde ise üçte biri oranında artırılır.
TCK m. 299/3 hükmüne göre ise, işbu suçtan dolayı kovuşturma yapılmasını, Adalet Bakanının iznine bağlamıştır.
Cumhurbaşkanına Hakaret suçu, kanun sistematiği içinde hakaret suçundan ayrı bir bölümde düzenlenmiştir.
Türk Ceza Kanunu sistematiğinde, Cumhurbaşkanına hakaret suçuna, “Millete ve Devlete Karşı Suçlar” başlıklı kısımda yer verilmiştir. Bu suça verilecek cezadaki hukuki yararın, Devleti temsil eden Cumhurbaşkanı’nın saygınlığının korunması olduğu düşünülmektedir.
Suçun aleni olarak işlenmesi kapsamına, internette bilhassa sosyal medya üzerinden yapılan hakaretler de dahil edilmektedir. Bilhassa facebook, twitter, instagram gibi sosyal medya siteleri, bloglar ve forumlarda bu suçun işlendiği görülmektedir.
Basın ve yayın yoluyla Cumhurbaşkanına hakaret edilmesinin ise cezayı arttıran en nitelikli hal olduğu görülmektedir.
Hukukumuzda basın özgürlüğünün ve bilhassa eleştiri özgürlüğünün sınırı ile hakarete varan eleştiri arasındaki ayrımın kriterleri tamamen net değildir ve konuya ilişkin muhtelif içtihatlar mevcuttur.
Yasa hükmünün gerekçesinde “Cumhurbaşkanının Devleti temsil etmesi ve Anayasada belirtilen görev ve yetkileri göz önüne alınarak onun kişiliğine yöneltilen hareketin bir bakıma Devlet kuvvetleri aleyhine cürümlerden sayılması gerektiği düşüncesinden hareketle bu madde kaleme alınmış ve Cumhurbaşkanına karşı hakaret müstakil bir suç hâline getirilmiştir” denilmektedir.
Uygulamada Cumhurbaşkanına Hakaret suçunda tutuklama kararı verilebildiği görülmektedir. Ancak bu suçun katalog suçlara girmemesi nedeniyle, tutukluluk kararlarının tartışmalı olduğu ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına aykırı olduğu yönünde eleştiriler yapılmıştır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2009/9-190 E., K.2009/253 K. sayılı 27.10.2009 tarihli kararında, “Genel hakaret ve sövme suçlarında olduğu gibi, Cumhurbaşkanına hakaret ve sövme suçunun oluşması için de; onun sosyal değeri konusunda kendisinin veya toplumun sahip olduğu düşünce ve duyguları sarsıcı fiil veya sıfatlar isnat veya izafe edilmelidir. Ne tür hareketlerin şeref ve itibarı ihlal edici olduğu, toplumda hâkim olan ortalama düşünüş ve anlayışa göre belirlenmelidir, bunu tayinde ölçü bireyin özel duyarlılığı değildir, bu itibarla basit bir saygısızlık hakaret ve sövme olarak nitelendirilemez.” şeklinde değerlendirme yapıldığı görülmelidir.
Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu kapsamında, Yargıtay’ın içtihatlarında aranan kriterlerin yerine gelip gelmediğinin her münferit vakada tetkik edilmesi ise bir zarurettir.