CEZA HUKUKU

Başta Türk Ceza Kanunu ve özel ceza yasalarında suç olarak tanımlanan fiillere ve bu suçlara uygulanacak olan cezaları konu alan hukuk dalı Ceza Hukukudur. Ceza davalarında Savcılıklarca yürütülen soruşturma safhası ve iddianame düzenlenmesi akabinde kamu davası ikamesiyle süren kovuşturma safhası, mahkeme kararı akabinde kanun yollarına başvuru safhaları mevcuttur.
Türk Ceza Kanunu ve yasal mevzuat temelinde tanımlanan bir suçun vuku bulması temelinde, suç mahallinin bağlı olduğu adliyenin Başsavcılığınca soruşturma dosyası açılmaktadır. Bu süreçte, dosya konusu suç ile ilgili olarak deliller toplanmakta ve tanık ifadeleri alınmaktadır. Bu sürecin tamamlanması akabinde ise, Savcılık yeterli delile ulaşıldığını düşünür ve suçu sabit görürse İddianame düzenleyerek ilgili mahkemesine göndermektedir. Bu mahkeme, suçun niteliğine göre Asliye Ceza Mahkemesi ve Ağır Ceza Mahkemesi olmaktadır. Açılmış olan bir savcılık dosyasının müşteki (suçtan zarar gören) ve şüpheli taraf olmak üzere iki tarafı bulunmaktadır. Dosya takibinde her iki tarafın da delil toplanmasına katkıda bulunma hakkı mevcuttur.

Müşteki tarafça, dosya takibinde maddi vakıaya dair tüm delillerin sunularak, bağlantılandırmasının yapılması ve hukuki değerlendirme yapılması önemlidir. Şüpheli taraf açısından ise, tutukluluğa itiraz edilmesi, mevcut delillerin değerlendirilmesi ve zorunlu itirazların yapılması önemlidir. Kamu davası açılması akabinde, müşteki adına katılma talebinde bulunulacak ve aleyhe bir neticeyi temyiz hakkı kazanılacaktır. Sanık tarafı açısından ise, suçun somut olmadığı durumlarda beraat talep edilecek, Mahkemenin aksi bir kanaatte olması durumunda ise indirim sebepleri ve lehe olan tüm hükümlerin uygulanması talep edilecektir. Hukuk büromuzca, Türk Ceza Kanunu ve yasal mevzuatta tanımlanmış suçlar ile ilgili açılmış Savcılık dosyaları, Asliye Ceza Mahkemesi ve Ağır Ceza Mahkemesi suçlarında müşteki ve sanık tarafları için hukuki hizmet ve dava takibi yapılmaktadır.


Ceza Hukuku bağlamında, büromuzca sunulan hukuki hizmetler şu şekildedir:

  • Kolluk Birimlerinde ve Savcılık sorgu işlemlerinde hazır bulunmak ve avukatlık hizmeti sunulması.
  • Şikayet dilekçesi ve eklerinin hazırlanması.
  • Sulh Ceza Hakimlikleri nezdinde tutukluluk talebi ile sevk edilen şüphelilerin müdafii olunması.
  • Sulh Ceza Hakimliklerince verilen tutukluluk ve tedbir kararlarına itiraz edilmesi ve takibi.
  • Asliye Ceza Mahkemelerinde sanık müdafi veya müşteki (suçtan zarar gören) vekili olunması.
  • Ağır Ceza Mahkemelerinde sanık müdafi veya müşteki (suçtan zarar gören) vekili olunması.
  • Savcılklarca verilen takipsizlik kararlarına itiraz edilmesi.
  • Tutuklama kararlarına itiraz edilmesi.
  • El Koyma Kararlarına İtiraz edilmesi.
  • Süre tutum, istinaf ve temyiz dilekçesi hazırlanması.
  • Adli Kontrol Kararlarına karşı itiraz işlemleri.
  • İnfaz Erteleme müracaatları ve takibi.
  • Cezaevinde tutuklu ve hükümlü ziyaretleri yapılması.

CEZA HUKUKU ALANLARIMIZ

DARP ETME VE YARALAMA


Halk arasında yaygın şekilde “darp etme” tabiriyle tanımlanan şiddet fiili, ceza hukukunda kasten yaralama olarak tanımlanmıştır. Türk Ceza Kanunu m. 86 hükmü, kasten yaralama suçunu düzenlemiştir. Bu maddenin birinci fıkra hükmüne göre, kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacaktır denilmektedir.

ISRARLI TAKİP SUÇU


Israrlı takip suçu, bir kimsenin takıntılı şekilde sürekli olarak izlenmesi, takibi, whatsapp türü uygulamalar dahil her türlü haberleşme vasıtasıyla veya Facebook, Instagram türü sosyal medya siteleri, e-posta gönderileri de dahil olmak üzere her türlü iletişim vasıtalarıyla, her türlü bilişim sistemleri veya üçüncü şahısların kullanılması ile bir kimsenin huzurunun kaçırılması, kişinin gerek kendisinin veya gerekse yakınlarının kaygı duymasına sebebiyet verilmesi fiilidir.

HAKARET VE TEHDİT


Şahıs şerefine karşı bir suç olarak tanımlanan hakaret fiili, Türk Ceza Kanunu m. 125 uyarınca suç olarak tanımlanmıştır. Bu yasa hükmü temelinde, suçun basit biçimi ve nitelikli biçimi olarak iki şekilde ele alınması mümkündür.

CUMHURBAŞKANINA HAKARET SUÇU


Cumhurbaşkanına hakaret suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 299. maddesinde düzenlenmiştir.TCK m. 299/1, Cumhurbaşkanına hakaret eden kişinin, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağına hükmetmiştir.

VERGİ SUÇLARI


Vergi suçları, temelde 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine aykırılık temelinde kovuşturulan suçlardır. Bu suçlarda amaç, yasal düzenlemelere uymayan mükelleflerin cezalandırılması yoluyla ticari hayatı denetim altında tutmak ve devletin vergi kaybının önüne geçebilmektir. Zira devletin en temel kazancı vergi alacağı olduğundan dolayı, bu alan cezai yaptırımlar ile korunmaktadır.

TİCARİ SIRLARIN, BANKACILIK SIRLARININ VE MÜŞTERİ SIRLARININ AÇIKLANMASI SUÇU


Ticari sırların, bankacılık sırlarının ve müşteri sırlarının açıklanması Türk Ceza Kanunu kapsamında suç olarak tanımlanan fiillerdir. Aynı şekilde bu sırların hukuka aykırı şekilde ele geçirilmesi, yetkisiz kişilere verilmesi hali de suç kapsamındadır. Bilimsel keşiflerin, buluşların, sınai uygulamaya ilişkin bilgilerinde izinsiz ele geçirilerek yetkisiz kişilere verilmesi veya ifşa edilmesi cezalandırılacak olan fiillerdir.

DOLANDIRICILIK


Türk Ceza Kanunu, dolandırıcılık suçunu basit ve nitelikli dolandırıcılık olarak iki maddede tanımlamıştır.

Suçun basit hali olan TCK m. 157 hükmü uyarınca, “Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası verilir” denilmek suretiyle, suçun basit halini ifade etmiştir. Basit dolandırıcılığın oluşması için, hileli davranışlar olması, bir kimsenin aldatılması, mağdurun veya bir üçüncü kişinin zaararı bulunması, failin kendisine veya bir üçüncü kişiye yarar sağlaması unsurlarının tamamının mevcut olması zaruridir.

SERMAYE PİYASASI SUÇLARI


Sermaye Piyasası Suçlarını, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nda tanımlanan suçlar teşkil eder.


Bu suçlar, ilgili yasanın m. 106 hükmünde tanımlanan Bilgi Suistimali, m. 107 hükmünde tanımlanan Piyasa Dolandırıcılığı, m. 109 hükmünde tanımlanan Usulsüz Halka Arz Ve İzinsiz Sermaye Piyasası Faaliyeti, m. 110 hükmünde tanımlanan Güveni Kötüye Kullanma Ve Sahtecilik, m. 111 hükmünde tanımlanan Bilgi Ve Belge Vermeme, Denetimin Engellenmesi, m. 112 hükmünde tanımlanan Yasal Defterlerde, Muhasebe Kayıtlarında Ve Finansal Tablo Ve Raporlarda Usulsüzlük, m. 113 hükmünde tanımlanan Sır Saklama Yükümlülüğünün İhlali suçlarıdır.

PARADA SAHTECİLİK (KALPAZANLIK) SUÇU

Halk arasında yaygın tabiriyle kalpazanlık olarak bilinen suç, Türk Ceza Kanunu m. 197’de tanımlandığı şekliyle “Parada Sahtecilik” suçudur.

TCK m. 197 fıkra 1 uyarınca, memlekette veya yabancı ülkelerde kanunen tedavülde bulunan parayı, sahte olarak üreten, ülkeye sokan, nakleden, muhafaza eden veya tedavüle koyan kişi, iki yıldan oniki yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.

KİŞİYİ HÜRRİYETİNDEN YOKSUN KILMA SUÇU

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu, Türk Ceza Kanunu m. 109 hükmünde düzenlenmiştir. Maddenin birinci fıkrası uyarınca, bir kimseyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakan kişiye, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verileceğine hükmedilmiştir. Maddenin ikinci fıkrasında ise, kişi, fiili işlemek için veya işlediği sırada cebir, tehdit veya hile kullanırsa, iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezası verileceğine hükmedilmiştir.

ŞANTAJ SUÇU

Şantaj suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 107. maddesinde düzenlenmiştir. Yasa hükmüne göre, hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle, bir kimseyi kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlayan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılacağına hükmedilmiştir.

BASIN SUÇLARI

Basın suçları, 5187 sayılı Basın Kanunu’nda tanımlanmış suçları kapsamaktadır. Bununla birlikte, Türk Ceza Kanunu’nda tanımlanan bir kısım suçların basın yoluyla işlenmesi de mümkündür. Basın suçları takibi şikayete bağlı olmayıp, re’sen kovuşturulan suçlardır ve Basın Kanunu’nda müeyyidesi ağırlıklı olarak para cezası şeklinde düzenlenmiştir.

MAL BİLDİRİMİNDE BULUNULMASI, RÜŞVET VE YOLSUZLUKLARLA MÜCADELE KANUNU’NDA YER ALAN SUÇLAR

3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet Ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu kapsamında tanımlanan suçlar, yasada belirtilen kamu görevlilerinin ve yükümlülerin mal bildiriminde bulunmama suçu, mal bildiriminin içeriğine dair gerçeğe aykırı açıklama suçu, gerçeğe aykırı bildirimde bulunma suçu, haksız mal edinme, mal kaçırma veya gizleme suçu, haksız mal edinme, mal kaçırma veya gizleme suçudur. Bu suçların takip ve muhakeme usulü ile zoralım uygulaması da aynı yasada düzenlenmiştir.

HİLELİ VE TAKSİRLİ İFLÂS SUÇLARI

Türk Ceza Kanunu m. 161 hükmü ile “Hileli İflâs Suçu”, m. 162 hükmü ile “Taksirli İflâs Suçu” düzenlenmiştir. Hileli iflâs suçu ile taksirli iflas suçu arasındaki temel fark, kast unsurunun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Hileli iflâs suçunun işlenebilmesi için kast unsurunun varlığı gerekir oysa taksirli iflâs suçu yönünden tacir olmanın gerekli kıldığı dikkat ve özenin gösterilmemiş olması yeterlidir.

TRAFİK SUÇLARI

Trafik suçları içinde, Türk Ceza Kanunu kapsamına giren fiiller yer aldığı gibi, basit adli cezaları ve idari cezalar yer almaktadır. İşbu adli cezalar içinde, hafif para cezası, hafif hapis, sürücü belgesinin geri alınması gibi yaptırımlar mevcuttur.

CEZA HUKUKU MAKALELERİMİZ

Avukat Tolga Ersoy tarafından kaleme alınan, hukuki meselelerin ve içtihatların değerlendiği çalışmalar hukuki bilgilendirme ve bilimsel amaçlı olup, tavsiye niteliğini haiz değildir.

Dolandırıcılık suçunun maddi vakıada sabit görüldüğü hallerde, Mahkemeler takdiri indirimi nasıl ve neye göre yapacaktır? Yargılama neticesinde verilen kararda indirim yapılmamış olması ve üst sınırdan ceza verilmesi her durumda hukuka ve yasaya uygun mudur? Yargıtay Ceza

Bir şahsın eleştirisini konu edinen basın yoluyla yayınlanan yazılarda, kişilik haklarına tecavüz edilebilir. Genel olarak, eleştiride bulunmak, izin verilen ve hatta gerekli olan bir faaliyet olduğundan hukuka aykırı olması söz konusu değildir. Sınırlarını aşmış bir eleştiride

olandırıcılık suçunda mağdurun zararının giderilmesi ne ölçüde indirim sebebi olacaktır? Eğer mağdur ödemeyi kabul etmezse depo kararı verilecek midir? Bu hususta, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2013/15-735 E. 2016/55 K. sayılı 9.2.2016 tarihli ilamı, izlenmesi gereken yolu

22 Şubat 2017 tarih ve 29987 sayılı Resmi Gazete’de neşrolunan “Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” uyarınca, Türk İnfaz Hukuku alanında değişiklikler yapıldığı görülmektedir. Yönetmeliğin 1. maddesi, 2/9/2012 tarihli ve

BİZE ULAŞIN

Bizimle görüşmek istediğiniz hukuki konular hakkında iletişime geçebilirsiniz.

AVUKAT TOLGA ERSOY

Hobyar Mh. Ankara Cd. No:31
Hoşağası İşhanı Kat:2 No:307
Sirkeci-Fatih/İSTANBUL
HUKUK BÜROSU

İstanbul'da olan Avukat Tolga Ersoy Hukuk Bürosu tüzel kişiliklere ve şahıslara hukuki hizmet vermektedir. Ağırlıklı olarak Ceza Hukuku alanında Ağır Ceza Avukatı olarak çalışmakta birlikte, Aile Hukuku ve Tazminat Hukuku başta olmak üzere hukukun birçok alanlarında Avukatlık hizmeti sunmaktadır.

SOSYAL MEDYA

Avukat Tolga Ersoy'u Takip Edebilirsiniz.