Sağlık sektörü, fazla mesai uygulamasının en sık rastlanıldığı çalışma alanlarındandır. Sağlık sektöründe, hastane, klinik ve sağlık merkezleri çalışanlarının işçilik alacakları içerisinde fazla mesai alacakları bilhassa önem taşımaktadır.
Yargıtay’ın yakın tarihli bir kararı, fazla mesai konusunu teferruatlı şekilde ele almış ve Yerel Mahkemelerin izlemesi gereken kurallar ile metodu belirlemiştir.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2014/37482 2016/9246 K. sayılı 13.4.2016 tarihli içtihadında, maddi vakıada davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunması değerlendirilmiştir. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçinin bu iddiasını ispatla yükümlü olduğunu belirten Yargıtay, ücret bordrolarına dair kuralların burada da geçerli olduğuna değinerek; fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtlarının ve bilhassa işyerine giriş çıkışı gösteren belgelerin, işyeri iç yazışmalarının delil niteliğinde olduğunu belirterek, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekiğine hükmetmiştir.
Sağlık Kuralları Bakımından Günde Ancak Yedibuçuk Saat veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmeliğin 4. maddesi hükmünü dikkate alan Yargıtay, günde yedibuçuk saat çalışılması gereken işlerde çalışan işçinin, yedibuçuk saati aşan çalışma süreleri ile yedibuçuk saatten az çalışılması gereken işler bakımından Yönetmeliğin 5. maddesinde sözü edilen günlük çalışma sürelerini aşan çalışmaların, doğrudan fazla çalışma niteliğinde olduğunu belirterek, sözü edilen çalışmalarda haftalık kırkbeş saat olan yasal sürenin aşılmamış olmasının önemi olmadığını belirtmiştir.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2007/32717 E, 2008/31210 K. sayılı 18.11.2008 tarihli içtihadına atıfla, fazla çalışma yönünden diğer bir yasal sınırlamanın da, İş Kanununun 41. maddesindeki, fazla çalışma süresinin toplamının bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamayacağı şeklindeki hüküm olduğu, ancak bu sınırlamaya rağmen işçinin daha fazla çalıştırılması halinde, bu çalışmalarının karşılığı olan fazla mesai ücretinin de ödenmesi gerektiği ifade olunarak, yasadaki sınırlama esasen işçiyi korumaya yönelik olduğu belirtilmiştir. Fazla çalışmanın belirlenmesinde, 4857 Sayılı Kanun'un 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin de dikkate alınması gerektiği vurgulanmıştır.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2007/40834 E. 2009/7566 K. sayılı içtihadına atıfla, Türkiye'deki hastanelerde statü hukuku dışında hemşire, ebe, doktor, eczacı, anestezi uzmanı vs. olarak çalışanların, haftalık normal mesailerinde fazla çalışma yapmadıklarından, sadece tuttukları nöbetlerle sınırlı olarak fazla çalışma yapmış oldukları belirtlimiştir:
“Nöbet çizelgeleri ile belirlenen bu tür çalışmalar hafta içi ve hafta sonu olarak gerçekleşmektedir. Hafta içi nöbetler 17:00-08:00 saatleri arasında 15 saat olarak yapılmaktadır. İşçinin yaptığı işin niteliğine göre zorunlu ihtiyaçlar sebebiyle 3 saat ara dinlenmesi indirilerek hafta içi nöbette 12 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmektedir. Hafta sonu nöbetler 24 saat sürmekte, işin niteliğine göre zorunlu ihtiyaçlar sebebiyle 4 saat ara dinlenme indirildiğinde 20 saat fazla çalışma yapılmış olmaktadır. Ancak, bu durumlarda fazla çalışmalar, tutulan hafta içi ve sonu nöbet sayısına göre denetlemeye elverişli bilirkişi raporu ile belirlenmelidir. Nöbet tutan çalışanın çoğunlukla ertesi gün nöbet izni kullanarak çalışma yapmaması nedeniyle, normal mesai devam çizelgeleri de mutlaka getirtilmelidir. İşçi, nöbetin ertesi günü nöbet izni kullandığında, ertesi gün (8 saat normal mesai süresi kadar) çalışmadığından hafta içi nöbette (12-8=) 4 saat fazla çalışma yapmış sayılmalıdır. Hafta sonu nöbette ise, Cumartesi ve Pazar günü normal tatil olduğundan Cuma ve Cumartesi gecesi tutulan nöbetlerden, ertesi gün çalışılmadığı gerekçesi ile indirim yapılma olanağı yoktur. Öte yandan genel tatile denk gelen nöbet günlerinde de ayrıca genel tatil ücreti verildiğinden yukarda anlatılan şekilde indirim yapılmalıdır. Dairemizin kökleşmiş uygulaması da bu doğrultudadır” (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2007/40834 E. 2009/7566 K. sayılı içtihadı).
4857 Sayılı İş Kanununun 41. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, fazla çalışma saat ücreti, normal çalışma saat ücretinin yüzde elli fazlası olduğu belirtilerek, işçiye fazla çalışma yaptığı saatler için normal çalışma ücreti ödenmişse, sadece kalan yüzde elli kısmı ödeneceğine hükmedilmiştir. Kanunda öngörülen yüzde elli fazlasıyla ödeme kuralı nispi emredici nitelikte olup, tarafların sözleşmeyle bunun altında bir oran belirlemeleri mümkün değilse de, daha yüksek bir oran tespiti mümkündür.
Yukarıda bazı bölümlerini değerlendirdiğimiz Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2014/37482 2016/9246 K. sayılı 13.4.2016 tarihli içtihadı, Sağlık İş Hukuku alanında fazla mesai talepli davalara ışık tutacak mahiyettedir.