CİNSİYET DEĞİŞİKLİĞİ DAVA DİLEKÇESİNDE ÖNEMLİ UNSURLAR
Usul hukuku alanında yaygın bir deyiş, “her dava, dava dilekçesi ile kazanılır veya kaybedilir” şeklindedir. Bunun nedeni, dava açıldıktan sonra, iddiaların ve delillerin genişletilmesi yasağının bulunması, haliyle dava dilekçesinde bir eksiklik olması halinde bu durumun sonradan telafisinin önünde usul hukuku yönünden ciddi zorluklar olmasıdır.
Trans bireylerin hayatında dönüm noktası olan konu, cinsiyet değişikliğidir. Bu süreçte, trans bireylerin yaptığı en vahim hatanın, standart dava dilekçeleri örneği kullanarak dava açtıkları olduğu görülmektedir.
İnternette cinsiyet değişikliği dava dilekçesi örneği şeklinde bir arama yapıldığında, içinde bazı hatalar dahi barındıran, internetteki bilgi kirliliğinden nasibini almış birtakım dökümanlar görülmektedir. Hatta bu dilekçelerin birine, dilekçenin en üst kısmında, görevsiz olan mahkemeye hitaben davanın açılacağı belirtilmiştir. Bu gibi bir hatayla dava açılsa, mahkeme davayı esasa girmeden görev yönünden reddedecektir ve görevli mahkemeye gönderilme işlemleri yapılacak, ciddi şekilde süre kaybedilecektir. Cinsiyet değişikliğine izin davası ve nüfusta cinsiyet ve isim değişikliği davası bazı bireylere kendi başlarına da takip edebilecekleri, kolayca netice alabilecekleri dava türleriymiş gibi görünmektedir. Oysa ki, bu alanda geniş içtihatlar ve emsaller bulunmaktadır. Yasanın aradığı kriterler sağlanmadığında red kararı verilebilmekte, akabinde yıllarca sürecek istinaf ve temyiz süreçleri yaşanmaktadır.
Tüm bu sürecin uzman bir avukat ile takibinde hukuki yarar bulunmaktadır. Ancak davasını kendisi açmak isteyen bireylerin de dikkat etmesi gereken birtakım hususlar mevcuttur.
Öncelikle, her bir dava diğerinden farklıdır. Nasıl ki her bir insan kendine özgü bir bireyse, her trans bireyin de öyküsü ve tecrübeleri kendine has ve özeldir. Bir dava dilekçesinde öncelikle otobiyografik bilgi verilmeli, birey kendini ne şekilde trans yapıda gördüğünü anlatmalıdır. Otobiyografik bilgiler, hakimin yapacağı ilk tetkikler için önemlidir.
Eğer daha önceden psikiyatri veya endokrinoloji bölümlerinden bu yönde alınan raporlar mevcutsa, bunlara yer verilmeli ve gerekli açıklamalar yapılmalıdır.
Bununla birlikte, cinsiyet değişikliği davalarında görevli mahkemeler ile ilgili sıkıntılar sıkça yaşanmaktadır. Bir mahkeme kendinin görevsiz olduğuna dair karar verdiğinde, en pratik şey bu karara karşı istinaf yoluna gitmeyip dosyayı görevli olduğu belirtilen mahkemeye göndermek gibi görünmektedir. Ancak dosya gönderildiğinde, bu mahkeme de kendi görevsizliğine hükmederse, olumsuz görev uyuşmazlığı yaşanacaktır ve dosya zorunlu olarak istinaf mahkemesine gönderilecektir. Bu süreçler bir yıllık bir zamana malolabilmektedir. Bu nedenle, davanın en başında dava dilekçesinde cinsiyet değişikliğine izin davasında görevli mahkemeyi gösterir şekilde hukuk doktrini ve güncel içtihat destekli bilgilere yer vermek gerekmektedir.
Trans bireyler için cinsiyet değişikliği süreci, hayatta bir defa gerçekleşen önemli bir konudur. Nasıl ki ameliyat olunurken alanında uzman cerrah ve hekimler tercih edilecekse, hukuki sürecin de uzman bir avukat ile takibinde hukuki yarar bulunmaktadır.